Yozlaşmaya Karşı "Kur'ân Ahlakı"nı Kuşanmak

Editör                                                               Şubat 2004, Sayı: 114, Sayfa: 1

Siz dünya hayatınızda bütün güzelliklerinizi tüketip-yok ettiniz; onlarla yaşayıp-zevk sürdünüz. İşte yeryüzünde haksız yere büyüklenmeniz (istikbârınız) ve fâsıklıkta bulunmanızdan dolayı, bugün alçaltıcı bir azab ile cezalandırılacaksınız.(46/20)

Türkiye insanı, son yıllarda ciddî ve plânlı bir yozlaş(tırıl)ma operasyonuyla karşı karşıya. D.Mehmet Doğan’ın, Büyük Türkçe Sözlük’ü “yozlaşmak” kelimesini şöyle tanımlıyor: “İyi vasıfları kaybedip, kaba, âdî hâl almak, soysuzlaşmak, tereddî etmek, dejenere olmak.”

Yozlaşma kavramının da içerdiği anlamda, maalesef, toplumumuz kendinde olan ne kadar iyi ve güzel haslet varsa hepsini bir bir tüketip yok etmekte; onları alabildiğine çirkin, kaba ve âdî olan özelliklerle değiştirmekte ve sürekli dejenere olup tereddi etmektedir. Bu süreç, kahir ekseriyeti şeytanî güçlerin kontrolünde olan medya vasıtaları ve be-tahsis Tv aracılığıyla teşvik ve tahrik edilmekte, toplum bu sihirli beyaz cam tarafından a’dan z’ye değiştirilip dönüştürülmektedir. Ne yazık ki, insanımızın tarihî bir miras olarak taşımakta olduğu geleneksel, dinî direnç merkezleri de bizzat sistem eliyle ve sistemli biçimde dinamitlenmeye devam edildiği için, işbu küllî yozlaşma dağa ağır ve tahrip edici olmaktadır. İnsanların gündemleri, söylemleri, ilişki biçimleri, zevkleri, beğenileri, eğlence anlayışları, günlük olaylara bakış açıları, yorumları, hasılı bütün bir hayat tarzları yani dini tutumları bu büyüleyici vasıtalarla şeytanca yönlendirilmekte, her şey gün be gün yozlaşmaktadır. Şeref, haysiyet, namus, evlilik, aile… gibi toplumda kutsal bilinen ne varsa yozlaştırılıp yok edilmektedir. Böylece, Umran’ın kapak tasarımcısı sevgili Sezer Erdoğan’ın ifadesiyle “yozlaşmayı bile yozlaştıran” şizofrenik bir toplum ortaya çıkmaktadır. Toplumsal değişime ilişkin sünnetullah budur: “Bu böyledir. Çünkü bir toplum, sahip olduğu iyi bir niteliği değiştirmedikçe, Allah da o topluma vermiş olduğu nimeti değiştirmez…” (8/53)

Umran Dergisi, bu sayısında; insanımızın geleceğini tehdit eden bu yozlaşma olgusuna karşı “Kur’ân Ahlâkını Kuşanmak” başlığını kapağına taşıyarak bir öneri sunuyor. Ama elbette bu öneri bir teşhis üzerine bina ediliyor. Bu yüzden kapak yazılarımız iki bölüme ayrılıyor: Birinci bölüm; sözkonusu yozlaşma sürecini modernizm, batılılaşma, sekülerleşme, postmodernizm, küreselleşme, popüler kültür vb. kavramlar bağlamında tahlil eden Vicdan Tekin, Dilaver Demirağ, Asım Öz, Asım Yenihaber ve Seyhan Çelik’in yazılarından oluşuyor. İkinci Bölüm ise; Kur’ân Ahlâkı’nı kuşanmak için Kur’ân’ı hayata nasıl müdahil kılmak gerektiği konusunun müzakere edildiği açıkoturumla başlıyor. Abdullah Yıldız yönetimindeki açıkoturuma Celâleddin Vatandaş, Şemseddin Özdemir ve Ömer Miraç Yaman katıldılar. Mustafa Aydın, Hikmet Demir, Münib Engin Noyan ve Murat Kirişçi’nin yazıları da Kur’ân ahlâkıyla donanmanın imkânları üzerine.

Umran’ın Gündem bölümünde yer alan Iraklı âlim Muhammed el-Âlusî ile yapılan önemli röportajı ve Analiz bölümündeki Paul Virilio’nun Siberuzay Alarmı başlıklı yazısını kaçırmamanızı tavsiye ediyoruz.

Umran/ek’te; Ortadoğu uzmanı Mustafa Özcan’ın hazırladığı Tunus Modeli başlıklı belgesel araştırmanın ilk bölümü ile son günlerde laikçi çevrelerce gündeme taşınan Prof.Dr. Ömer Dinçer’in 21. Yüzyıla Girerken Dünya ve Türkiye Gündeminde İslâm başlıklı yazısını yayınlıyoruz.

Umran-2004 Abone Kampanyası çerçevesinde basımı tamamlanan Kur’ân’ın Hayata Müdahalesi isimli kaynak eserin dağıtımına başlandığını duyurur, kampanyamıza ilginizi bekleriz. Yeni Umran’larda buluşmak duasıyla. 

 


  • Sayı: 355
  • Sayı: 354
  • Sayı: 353
  • Sayı: 352
  • Sayı: 351
  • Sayı: 350
  • Sayı: 349
  • Sayı: 348
  • Sayı: 347
  • Sayı: 346
  • Sayı: 345
  • Sayı: 344