EDİTÖR Temmuz 1998, Sayı:47, Sayfa:1
Yirminci yüzyılın başlannda, Osmanlı’nın kurtuluşunu handiyse “Kur’an’ı kapatıp kadını açmak”ta gören Batıcı aydınlara Ahmet Naim şöyle cevap vermişti: “Bu mesele, din-i İslam yeryüzünden kaldırılmadıkça halledilemez!”Öyle görünüyor ki, 2000’lerin eşiğindeki Türkiye’de İslam’ı “birinci tehdit” olarak ilan eden egemen sivil-asker laikçi bürokrasinin kadim “tesettür takıntısı” şimdilerde bir “paranoya”ya dönüşmüş bulunuyor. A’dan Z’ye tüm İslami görünürlüğe adeta savaş açan bir zihniyetin başörtüsüne düşman olmaması elbette beklenemezdi. Ancak hemen belirtelim ki, yaklaşık yüz yıldır Batılılaşma projelerinin beylik maddesini oluşturan “tesettür sorunu”, bugün Batıcı-laikçi zorbalığın “kırılma noktası” haline gelmiştir. Hatta denebilir ki, tepeden inmeci batılılaştırma-modernleştirme projelerinin “Aşil topuğu” başörtü paranoyası olacaktır. Yunan mitoloji kahramanı Aşil’in vurulabileceğien zayıf noktası topuğu idiyse; sistemin zulüm çarklan da gelip başörtüsüne takılmışür. Umran bu sayısında işte bu hassas konuyu kapağına taşıyor. Umran yazarlarından Burhaneddin Can, tarihe göndermeler yaparak örtünmenin fıtri temellerini araştırmaya devam ettiği yazısında yakın tarihteki yasakçı zihniyeti sorguluyor. Cevat Özkaya meseleyi devlet ve hukuk felsefesi açısından iradelerken, Abdullah Yıldız yaklaşık yüz yıllık tesettür tartışmalarından günümüze uzanan bir perspektif sunuyor. Bu bağlamda başörtülü kızlanmızın onurlu direnişini, Şair Metin Önal Mengüşoğlu mısralara dökerken, Ahmet Mercan kendine has üslubuyla destanlaştırıyor. Aynca zulmün kırbacını ense köklerinde hisseden kızlarımızın duygularına ve direniş tecrübelerine de yer veriyoruz bu sayıda. Devam eden sayfalarda Mesut Karaşahan, totaliter sistemlerin “düşman üretme ihtiyacı”ını incelerken, sanki çok tanıdık diyarlardan söz ediyor. Bu tahammülsüzlük ve hoşgörüsüzlük ortamında Doç. Dr. İrfan Aycan'ın, müslüman yönetimlerde “bir arada yaşama" tecrübelerini araştırdığı yazısı daha bir anlam kazanıyor. Umran, Haluk Burhan’ın İslamcılığa ilişkin özeleştirel yazısı, Mustafa Aydın’ın Siyasal İslam’ı, Celaleddin Vatandaş’ın değişim programlannı ele alan incelemeleri ve Ahmet Tunbak, Said Çekmegil, Sedat Şenerman ve Mustafa Özcan’ın aranılan yazılanyla devam ediyor.Yeni Umranlarda buluşmak dileğiyle...