ü rkiy e g ü n d em in ç o k h ızlı d eğ iştiğ i b ir ülke.
G ü n d em in bu d en li hızlı d eğ işm e sin d e to p lum u n
sü re k li b ir ça tışm a ve g e r ilim ortam ın d a tu tu lm a ya
ça lışılm a sın ın , bu y ö n d e m a n ip u le e d ilm e sin in de
p a y ı var.
D a h a b irka ç a y ö n c e ü n iv rsite le rd e a n id en p a tla
k verdiğine ta n ık o ld u ğ um u z, hatta sila h la rın
k u lla n ılm a y a b a şla d ığ ı ş id d e t ey lem le ri g ü n d em e
g elmişti. H em en on u n a rd ın d a n S u su rlu k ile
b a şla ya n ve ta r ika tle r o la y ıy la d evam eden son
de r e c e yo ğ u n b ir z ih in s e l m a n ip u la sy o n sü re cin i
ya şam a y a ba şla d ık. S ıc a k g ü n d em i d eğ il de bunun
a rk a p la n ın ı ird e lem e y e ça lışa n b ir d erg i o la ra k
b izle r bu sa y ım ızd a m e z k u r g e lişm e le ri
d eğ e rle n d irm e y e ça lıştık.
Ö ze llik le ta r ik a tle r o la y ıy la birlik te siy a si ik tid
arın b ü yü k ortağı o la n p a r ti y ıp ra tılm a y a
ça lışılırk en , ö yle g ö rü n ü y o r ki, g en e ld e bütü n m ü s lüm
a n la r h e d e f ta h ta s ın a oturtuldu. M ed y a
va s ıta sıy la o ld u k ça y o ğ u n b ir m en fi p ro p a g a n d a
ve sa ld ırı b a şla tıld ı. B a z ı kim s e le rin k iş is e l z a a f ve
h ataları bütün m ü s lüm a n la ra teşmil ed ile r e k
İ s lâm î yü k s e liş in önü k e silm e y e , m ü slüm a n la r
d em o ra lize ed ilm e y e , k a ra la nm a ya ve kitle le rin
g ö zü n d e k ü ç ü k d ü şü rü lm e y e çalışıldı. G ö n ü l is te r di
ki, bu tü r y a n lış la r ı m ü s lüm a n cam ia b ir
öze le ştiri m e k a n izm a sın ı işle te re k k e n d is i ortaya
çıka ra b ilsin ve bu tü r k u su r la r a rt n iy e tli k im se
lerin I s lam ’a sa ld ırısı için b ir ve sile te şk il
etmesin.
B u sa ld ır ıla r yo ğ u n lu ğ u n u b a zen a za ltıp bazen
ço ğ a lta ra k d evam edecektir. M ü s lüm a n la r bu tür
h adise le rden d em o ra lize o lm a k s ızın ve ba zı önemli
d e r sle r a la ra k ç ıka rla r ve k e n d ile r in e çe kidüzen
ve rirlerse , bu o yu n la rı te zg a h la y a n la rın hev esleri
ku rsa k la r ın d a kalacaktır.
T ü r k iy e ’nin istik ra r sızlığ a d ü şü rü lm e si
ça b a la rın ın b ir ucu y u k a r ıd a k i h a d is e le r ise,
bunun b ir d iğ e r ucu da ü n iv e rsite le rd e o lu şa ca k
bir ş id d e t o rtam ıd ır.G e çm işte bu tü r eylemlerde
y e r a lm ış şa h s iy e tle r in g ö rü ş le r in e de başvurarak,
şidde tin siy a sa l ve to p lum sa l m ü ca d e led e ç ıka r bir
y o l o lam a ya ca ğ ın ı o rta ya ko ym a ya çalıştık. Fakat
bu d em e k d e ğ ild ir ki, g e n ç lik ü lk e ka d e riy le
ilg ilenm e sin ve ta lep le rin i d ile g e tir e c e k fa a liy e t ve
ey lemlerd en u za k dursun. B iz c e a rzu ed ilen , p a s if
b ir g e n ç lik değ il, o kuyan, d ü şü n e n , ta rtışa n ve üretimde
b u lu n a n b ir gençliktir.
Yine bu sa y ım ızd a d eğ e rli ka tk ıla rıy la
A b d u r ra hm a n A rsla n , M u s ta fa Aydın, M e tin Önal
M en g iişo ğ lu , F a tm a K u tlu o ğ lıı, S e rd a r Ö zd em ir ve
A z iz E rd o ğ a n ’ın d en em e, in c e lem e ve
a ra ştırm a la rın ı o ku y u cu la r ım ız ın istifa d e sin e
su nuyoruz.
Yeni Ü m ra n ’larda b u lu şm a k dileğiy le,
S e lam ve sevgiler.
EDİTÖR Ocak-Şubat 1997, Sayı:35, Sayfa:1
Türkiye gündemin çok hızlı değiştiği bir ülke. Gündemin bu denli hızlı değişmesinde toplumun sürekli bir çatışma ve gerilim ortamında tutulmaya çalışılmasının, bu yönde manipule edilmesinin de payı var. Daha birkaç ay önce üniversitelerde aniden patlak verdiğine tanık olduğumuz, hatta silahların kullanılmaya başladığı şiddet eylemleri gündeme gelmişti. Hemen onun ardından Susurluk ile başlayan ve tarikatler olayıyla devam eden son derece yoğun bir zihinsel manipulasyon sürecini yaşamaya başladık. Sıcak gündemi değil de bunun arkaplanını irdelemeye çalışan bir dergi olarak bizler bu sayımızda mezkur gelişmeleri değerlendirmeye çalıştık. Özellikle tarikatler olayıyla birlikte siyasi iktidarın büyük ortağı olan parti yıpratılmaya çalışılırken, öyle görünüyor ki, genelde bütün müslümanlar hedef tahtasına oturtuldu. Medya vasıtasıyla oldukça yoğun bir menfi propaganda ve saldırı başlatıldı. Bazı kimselerin kişisel zaaf ve hataları bütün müslümanlara teşmil edilerek İslâmî yükselişin önü kesilmeye, müslümanlar demoralize edilmeye, karalanmaya ve kitlelerin gözünde küçük düşürülmeye çalışıldı. Gönül isterdiki, bu tür yanlışları müslüman camia bir özeleştiri mekanizmasını işleterek kendisi ortaya çıkarabilsin ve bu tür kusurlar art niyetli kimselerin İslam’a saldırısı için bir vesile teşkiletmesin. Bu saldırılar yoğunluğunu bazen azaltıp bazen çoğaltarak devam edecektir. Müslümanlar bu tür hadiselerden demoralize olmaksızın ve bazı önemli dersler alarak çıkarlar ve kendilerine çekidüzen verirlerse, bu oyunları tezgahlayanların hevesleri kursaklarında kalacaktır. Türkiye’nin istikrarsızlığa düşürülmesi çabalarının bir ucu yukarıda ki hadiseler ise, bunun bir diğer ucuda üniversitelerde oluşacak bir şiddet ortamıdır. Geçmişte bu tür eylemlerde yer almış şahsiyetlerin görüşlerine de başvurarak, şiddetin siyasal ve toplumsal mücadelede çıkar bir yol olamayacağını ortaya koymaya çalıştık. Fakat bu demek değildir ki, gençlik ülke kaderiyle ilgilenmesin ve taleplerini dile getirecek faaliyet ve eylemlerden uzak dursun. Bizce arzu edilen, pasif bir gençlik değil, okuyan, düşünen, tartışan ve üretimde bulunan bir gençliktir. Yine bu sayımızda değerli katkılarıyla Abdurrahman Arslan, Mustafa Aydın, Metin Önal Mengüşoğlu, Fatma Kutluoğlu, Serdar Özdemir ve Aziz Erdoğan’ın deneme, inceleme ve araştırmalarını okuyucularımızın istifadesine sunuyoruz. Yeni Umran’larda buluşmak dileğiyle, Selam ve sevgiler.