Umran'dan

 

28 Şubat süreci İle birlikte yeniden hortlayan “irtica paranoyası",
iki yıldır, İslami duyarlılığı ağır b a san “mütedeyyin" kesime
karşı adeta bir "sürek avına" -tabir Fehmi Koru’n u n -
dönüşmüş bulunuyor.
Bilindiği gibi, halkın b üyük bir kesiminin oyunu alarak birinci
parti k o n um u n a yükselen RP'nin, önce iktidardan d ü şü rülüp
so n ra da kapatılmasmm ardmdan b u sürek avı d a h a
bir sü ra t ve genişlik kazandı. Kur’an k u rslan n ın kapatılması,
“8 yıllık eğitim” bahanesiyle İmam-hatip okullannm orta kısmının
kaldırılması, üniversitelere başö rtü lü öğrencilerin alınmaması,
nihayet Milli Eğitim-YÖK işbirliği sonucu smav siste minde
y apılan tepeden inme bir değişiklikle, İmam-hatiplllerin
İlahiyat fakülteleri dışında üniversiteye giriş yolunun tık an ması,
bu zulüm sürecinin kilometre taşları oldu. Ve son olarak,
“yargmın bağımsız olmadığının” bangır bangır bağınidığı
bir dönemde, Türkiye’nin en büyük metropolünün Belediye
Başkam’mn okuduğu bir şiir yüzünden mahkum edilmekle
kalmayıp siyasal hay a tma son verilmesi, sözünü ettiğimiz s ü rek
avının en ilginç ve en fü tu rsu z örneğini teşkil etti.
Önümüzdeki günlerde, din d ar h alk kesimini sindirmeye dön
ü k operasyonların “zulüm her yerde" dedirtecek biçimde
şiddetini artıracağı ve üzerimize ab an an “zulmetin" d ah a da
koyulaşacağı anlaşılıyor.
Böyle bir ortamda, varlığımıza ve hayatımıza anlam k az an dıran
Kur’anî ve nebevi ilkelerden taviz vermemek; bilakis onla
ra d ah a sıkı sarılmak; sab n , sebatı, kararlılığı elden b ırak mamak;
gevşemeden, eğilmeden bildiğimiz doğrularda ısra r
ederek, dergimizin kapağına aldığımız şu ilahi buyruğu şiar
edinmek durumundayız:
“Gevşemeyin, üzülmeyin; eğer s iz gerçekten iman e t mişseniz,
mutlaka galip ve üstünsünüz." (Al-i İmran, 135)
Derginiz Umran’ın b u sayısmda yer alan, Cevat Özkaya,
Mesut Karaşahan, Abdurrahman Sisli ve Abdullah Yıldız’m
yazılan "zulmün baki olmayacağı” ekseninde kesişiyor.
Mustafa Aydın, Burhaneddin Can ve Ahmet Cemil Ertu
n ç ’u n yazılan, Türkiye’deki egemen sistemin, 75. yıh k u tlanmaya
hazırlanılan "cumhuriyet ideolojisi"nin h alk a ve
onun inan c ın a bakışındaki çarpıklığı sorguluyor.
Yine b u sayımızda İslam’ı, din’i, in sa n ’ı, ahlak’ı doğru olarak
tanımamıza ve algılamamıza yardımcı olacak değerli incelemeler
yer alıyor; İbrahim Sarıçam, Haluk Burhan, Muhsin
Özalp ve Nurettin Özcân'ın imzalanyla...
Yeni Umran’larda b u lu şm ak dileğiyle.

 

EDİTÖR                                                                      Ekim 1998, Sayı:50, Sayfa:1

28 Şubat süreci İle birlikte yeniden hortlayan “irtica paranoyası", iki yıldır, İslami duyarlılığı ağır basan “mütedeyyin" kesime karşı adeta bir "sürek avına" -tabir Fehmi Koru’nun- dönüşmüş bulunuyor. Bilindiği gibi, halkın büyük bir kesiminin oyunu alarak birinci parti konumuna yükselen RP'nin, önce iktidardan düşürülüp sonra da kapatılmasının ardından bu sürek avı daha bir sürat ve genişlik kazandı. Kur’an kurslarının kapatılması, “8 yıllık eğitim” bahanesiyle İmam-hatip okullarının orta kısmının kaldırılması, üniversitelere başörtülü öğrencilerin alınmaması, nihayet Milli Eğitim-YÖK işbirliği sonucu sınav sisteminde yapılan tepeden inme bir değişiklikle, İmam-hatiplllerin İlahiyat fakülteleri dışında üniversiteye giriş yolunun tıkanması, bu zulüm sürecinin kilometre taşları oldu. Ve son olarak, “yargının bağımsız olmadığının” bangır bangır bağırıldığı bir dönemde, Türkiye’nin en büyük metropolünün Belediye Başkanı’nın okuduğu bir şiir yüzünden mahkum edilmekle kalmayıp siyasal hayatına son verilmesi, sözünü ettiğimiz sürek avının en ilginç ve en fütursuz örneğini teşkil etti. Önümüzdeki günlerde, dindar halk kesimini sindirmeye dönük operasyonların “zulüm her yerde" dedirtecek biçimde şiddetini artıracağı ve üzerimize abanan “zulmetin" daha da koyulaşacağı anlaşılıyor. Böyle bir ortamda, varlığımıza ve hayatımıza anlam kazandıran Kur’anî ve nebevi ilkelerden taviz vermemek; bilakis onlara daha sıkı sarılmak; sabır, sebatı, kararlılığı elden bırakmamak; gevşemeden, eğilmeden bildiğimiz doğrularda ısrar ederek, dergimizin kapağına aldığımız şu ilahi buyruğu şiar edinmek durumundayız: “Gevşemeyin, üzülmeyin; eğer siz gerçekten iman etmişseniz, mutlaka galip ve üstünsünüz." (Al-i İmran, 135) Derginiz Umran’ın bu sayısında yer alan, Cevat Özkaya, Mesut Karaşahan, Abdurrahman Sisli ve Abdullah Yıldız’ın yazıları "zulmün baki olmayacağı” ekseninde kesişiyor. Mustafa Aydın, Burhaneddin Can ve Ahmet Cemil Ertunç’un yazıları, Türkiye’deki egemen sistemin, 75. yılı kutlanmaya hazırlanılan "cumhuriyet ideolojisi"nin halka ve onun inancına bakışındaki çarpıklığı sorguluyor. Yine bu sayımızda İslam’ı, din’i, insan’ı, ahlak’ı doğru olarak tanımamıza ve algılamamıza yardımcı olacak değerli incelemeler yer alıyor; İbrahim Sarıçam, Haluk Burhan, Muhsin Özalp ve Nurettin Özcân'ın imzalanyla...Yeni Umran’larda buluşmak dileğiyle.

 


  • Sayı: 359
  • Sayı: 358
  • Sayı: 357
  • Sayı: 356
  • Sayı: 355
  • Sayı: 354
  • Sayı: 353
  • Sayı: 352
  • Sayı: 351
  • Sayı: 350
  • Sayı: 349
  • Sayı: 348