EDİTÖR Temmuz 2001, Sayı:83, Sayfa:1
Kur’ân, herhangi bir kitap değil. Doğası, dili, vahyediliş biçimi, sahihliğini (otantisitesini) koruyabilmesi, mesajının zamanlar ve mekanlar üstü olması açısından nev-i şahsına münhasır kutlu bir kitap. Kur’an, müslümanların kitabı ama sadece müslümanlara hitap eden bir kitap değil; hem bütün insanlığa, hem de bütün varlıklara hitap eden bir hayat kaynağı. İnsanlığın ve tüm varlıkların ezelden ebede kadar “hikaye”sini, serüvenini kendine özgü bir dille anlatan bir Allah Kelamı. Allah’ın bizimle özgün bir dille “konuştuğu” bu kutlu kitapla nasıl bir ilişki ve irtibat halindeyiz acaba? Teorik ve pratik olarak Allah’ın bu hitabına duyargalarımızı ne kadar açabiliyoruz? Her okunuşta yepyeni bir ruh, hayat ve dinamizm verebilecek böylesine kutlu bir metinle imaginatif ve dinamik ilişkiler kurmak gibi bir heyecanı, coşkuyu, aşkı ve aşkınlığı içimizde büyütebiliyor ve yaşatabiliyor muyuz, gerçekten? İnsanlığın ve müslümanların Kur’an’la nasıl ilişki kurabilecekleri, Kur’an’ı nasıl okuyabilecekleri, anlayabilecekleri, hayatlarına aktarabilecekleri konusunda ne tür sorunlar, problemler, engeller var ve bunların aşılması için neler yapıyoruz? Kur’an gibi bir Allah Kelam’ına sahip olmanın sorumluluğunun ne kadar bilincinde hareket ediyoruz acaba? En önemlisi de, Kur’an’dan yola çıkarak, sorunlarımızı anlamlandırma konusunda nasıl yeni bir dil, duyarlık, konuşma ve eyleme yöntemleri, imkanları ve dinamikleri geliştirebiliriz? Ve asaletimizi, şahsiyetimizi, basiretimizi, ferasetimizi, heyecanımızı, coşkumuzu, aşkımızı, sevgimizi, gözümüzü ve gönlümüzü, aklımızı, fikrimizi ve zikrimizi Kur’an’la nasıl yenileyebilir, kanatlandırabilir, taptaze bir ruh ve dinamizmle nasıl yeniden hayata geçirip, ufuk ve zihin açıcı bir açılım ve atılım gerçekleştirmenin yollarını icat ve inşa edebiliriz acaba? Umran’ın bu sayısında bu hayati soruların cevaplarını araştırmaya çalışıyoruz. Kur’an hermenötiğinden, Kur’an’ın hayatımızda nasıl bir yer işgal ettiğine kadar pek çok konuda önemli yazıların yeraldığı kapsamlı bir Kur’an dosyası ile karşınızdayız. Yayımladığımız makaleleri, soruşturmamızı ve açıkoturumumuzu zevkle okuyacağınızı umuyoruz. Rasim Özdenören’in, Ferid. Esack’ın, M. Emin Göksu’nun, Mustafa Tekin’in, ek olarak verdiğimiz Mehmet Doğan’ın ve diğer yazarlarımızın Kur’an’a bakışımızı, Kur’an’la ilişkimizi silbaştan yeniden gözden geçirmemizi sağlayacak makalelerini beğenerek okuyacağınızı düşünüyoruz. Bu ay gündem bölümünde FP’nin kapatılması, Batı’nın ikircikli tavrı, tasfiye, yeni siyasi oluşumların imkanları ve handikapları, estirilen ümitsizlik havasının yapaylığı konusunda doyurucu analiz metinleri yer alıyor. Umran’ın son bölümü, Atasoy Müftüoğlu’nun özlü ve nefis bir metni ile açılıyor. Ali Ural’ın keyifli şiir okumaları, Fikret Karakaya’nın derinlikli müzik yazılan; kitap, mizah, yansımalar ve açılım sayfaları bu sayımızda da sürüyor. Ayrıca bu ay bir de sürprizimiz var: Mehmet Harmancı’nın “Şam Mektubu”. Ufuk ve zihin açıcı yeni Umran’larda buluşmak dileğiyle.