Editör Ağustos 2006, Sayı: 144, Sayfa: 1
“Allahın Rab, mülk olarak almak için gitmekte olduğun diyara seni götüreceği ve senin önünden çok milletleri, Hittileri ve Girgasileri ve Amorileri ve Kenanlilari ve Perizzileri ve Hivileri ve Yebusileri, senden daha büyük ve kuvvetli yedi milleti kovacağı; ve Allah’ın Rab onları senin önünde ele vereceği ve sen onları vuracağın zaman; onları tamamen yok edeceksin; onlarla ahdetmeyeceksin ve onlara acımayacaksın ve onlarla hısımlık etmeyeceksin; kızını onun oğluna vermeyeceksin ve onun kızını oğluna almayacaksın... Çünkü sen Allah’ın Rabb’e mukaddes bir kavimsin; Allahın Rab, yeryüzünde olan bütün kavimlerden kendine has bir kavim olmak üzere seni seçti.” (Tevrat; Tesniye kitabı, 7. Bap)
“Orduların Rabbi şöyle diyor: Amalek’in İsrail’e yaptığını, Mısır’dan çıktığı zaman yolda ona karşı nasıl durduğunu arayacağım. Simdi git, Amaleki vur ve onların her şeylerini tamamen yok et ve onları esirgeme ve erkekten kadına, çocuktan emzikte olana, öküzden koyuna, deveden eşeğe kadar hepsini öldür.” (Samuel kitabı, 15. Bap)
Theodor Herzl tarafından, 19.yüzyıl sonlarından itibaren siyasi, ulusal ve sömürgeci bir doktrin olarak inşa edilen Siyonizm; sadece dünya Yahudilerini birleştirip Filistin’de bir İsrail devleti kurmak ideali ile sınırlı olmayan, Tevrat’ı siyasî bir okumaya tabi tutarak, “seçilmiş halk” olduğuna inandıkları Yahudileri, “arı ırk” olarak korumayı ve kendi dışlarındaki tüm milletleri “etnik temizlik/soykırım” yöntemleri ile yok edip önce “vaad edilmiş topraklar”a, sonra da tüm dünyaya hakim kılmayı hedefleyen sapık bir ideolojidir.
İngilizlerin I.Dünya Savaşı sonunda Filistin’i işgal etmeleri ile birlikte bölgeye yerleştirilen Siyonist Yahudiler, terör örgütleri kurarak Filistinlileri katletmeye başlamışlar, 1947’de işgal ettikleri topraklar üzerinde İsrail Devletini ilan etmişler ve o gün-bugündür katliamlarını artırarak sürdürmüşlerdir. İngiltere ve ABD başta olmak üzere büyük devletlerin himayesi altında vahşi cinayetlerine devam eden Siyonistler, Tevrat’a dayanarak bu konuda hiçbir sınır, kural ve ilke tanımamışlardır ve bugün de Hahamlar Grubunun aldıkları aynı yöndeki fetvalarla önlerine gelen herkesi ve her şeyi yok etmekte bir beis görmemektedirler.
Siyonizm, yalnızca Filistinlileri, Hizbullah’ı ve Lübnanlıları acımasızca yok etmekle sınırlı kalacak bir hareket değildir; öncelikle Nil ile Fırat arasındaki topraklarda (Tekvin, 15/18) aynı yöntemlerle hakimiyet kurmak, sonra da tüm insanlığı yok etmek veya kendisine köle/hizmetçi yapmak gibi sapık amaçları olan bir harekettir. Dolayısıyla sadece Ortadoğu’da yaşayan milletler değil, tüm dünya milletleri, daha fazla geç kalmadan bu sapkınlığın farkına varmalı ve insanlık adına Siyonizm’i ve Siyonist İsrail’i acilen durdurmalıdır.
Derginiz Umran, son iki aydır Filistin’in Gazze bölgesinden başlayarak hızla tırmanan ve ardından Lübnan’ı hedef alan katliam sürecinden hareketle, Siyonizm’in “İnsanlık”la Savaşını kapsamlı bir dosya halinde ele aldı. Kapak dosyamıza ilaveten, Gündem bölümündeki yazılarımızın da bir bölümü aynı can yakıcı konuyu inceliyor. Yine son Filistin-Lübnan olaylarıyla ilgili olarak bir soruşturma ve bir de röportaj yaptık. Umran/ek de, Siyonist sapkınlığın sonunu işaret eden Tevrat alıntılarından oluşuyor.
Bu vesileyle, tüm Müslümanları hızla ümmet bilincini kuşanmaya ve Filistinli-Lübnanlı kardeşlerine maddi ve manevi yardımda yarışmaya çağırıyoruz.
Yeni Umran’larda buluşmak duasıyla...