Umran'dan

 

"iman edenlerin Allah’ın Zikri olan Kur'an'a ve Hak’tan inen vahye
karşı kalplerinin huşu ile yumuşaması zamanı daha gelmedi mi?
Onlar, bundan önce kendilerine kitap verilmiş, sonra da Çizerinden
uzun bir süre geçmiş, böylece kalpleri de katılaşmış bulunanlar gibi
olmasınlar. Onlardan birçoğu yoldajı çücmış kimselerdir.
"Bilin ki Allah, ölümünden sonra yeryüzünü canlandırıyor. Şüphesiz
biz, umulur ki aklınızı kullanırsınız diye size ayetleri açıkladüc ” (57
Hadld 16-17)
İdrak etmekte olduğumuz Ramazan ayında ülkemiz insanmın
durumuna şöyle bir baktığımızda: Kur’an’ın bir "mukabele kitabı”
olarak gürül gürül okunduğu, radyolarda, televizyonlarda, camilerde,
mescidlerde, özel toplantılai'da binlerce hatimlerin indirildiği, ölülere
dua niyetine bazı ayetlerin bol bol tekrar edildiği, uzun ya da kısa
sûrelerle teravihlerin kılındığı, Kur’an mushafmın ve nazmının adeta
baş tacı edildiği: ama Kur’ani ahlâk ilkelerinin neredeyse tamamen
unutulup terkedildiği bir manzara ile karşı karşıya kalırız.
Yukandaki ayette ifade buyumiduğu gibi, Allah’ın Kitabı’nı atalanndan
tevarüsen de\Talmış, ama iki kapağının arasmdaki ilahi
mesajı okuyup anlamayı ve üzerinde düşünmeyi yıllar ve asırlar boyu
ihmal etmiş, kalpleri katılaşmış, birçoğu da yoldan çıkmış insanlar
topluluğu...
İçinde yaşadığımız bunalım ortammı “mutluluk diyanna” çevirecek
ezeli ve ebedi şaşmaz ilke ve prensipleri ihtiva eden Kur’an, onu
anlamalc için aldım kullanan ve onun ahlaltı ile ablaklanan bir
toplumu "ölümünden sonra yeniden diriltecek” bir kılavuz ve rehber.
Diyoruz ki. Ramazan ayında nazil olmaya başlayan Yüce Kitab’ı
yeni ve diri bir gözle okuyup kalpleri yurnuşatmanın ve gönüllere
yeniden hayat vermenin zamanı hâlâ gelmedi rni?
İşte Ümran, bu sayısında ’’Yeniden Kur’an’a yönelmeyi” ve
"Allah’ın Kitabı’nı gereği gibi okuyup anlayarak üzerinde düşünmeyi”
gündemine alıyor.
Şemseddin Özdemir, "Kur’an’ı okuyup aldetmenin temel ilkeleri”
üzeiinde dururken, Abdıülah Yıldız, “Kur’an’ı yaşamanın”, bir başka
deyişle Kur’ani prensipleri pratik hayata alctarmanm zaruretini vurguluyor.
Ahmet Y. Özütoprak, Kur’an’ın müminler ve muttalciler için
"yol gösterici” bir rehber ve lolavuz olma özelliğini ele alıyor. Ahmet
Cemil Ertunç ise, bağhlan tarafından “terkedilmiş” bırakılan
Kur’an’ın bir “Hayat Kitabı” olduğunu inceliyor. Bu bağlamda Sedat
Şenerman’ın Kur’an’da “ahid” kavramı, Ahmet Baydar’m ise
Kur’an’da “korku” konusunu inceleyen yazıları, bizleri Kur’an
üzerinde daha fazla düşünmeye çağırıyor.
Aynca bu sayıda Yıldırım Canoğlu’nun “Zihinsel kirlenme”yi
faridı bir gözle inceleyen yazısı, Ahmet Tunbak’ın egemen ekonomik
sistemi “Gazino Kapitalizmi” olai'alî isimlendiren incelemesi, Haluk
Burhan’ın "Ahlak Ayaklanması" başlıklı, ahlakın ikamesine yönelik
denemesi yer alıyor.
Yeni Umran’larda buluşmak duasıyla.....

 

EDİTÖR                                                                      Ocak 1999, Sayı:53, Sayfa:1

"İman edenlerin Allah’ın Zikri olan Kur'an'a ve Hak’tan inen vahye karşı kalplerinin huşu ile yumuşaması zamanı daha gelmedi mi? Onlar, bundan önce kendilerine kitap verilmiş, sonra da Çizerinden uzun bir süre geçmiş, böylece kalpleri de katılaşmış bulunanlar gibi olmasınlar. Onlardan birçoğu yoldan çıkmış kimselerdir." Bilin ki Allah, ölümünden sonra yeryüzünü canlandırıyor. Şüphesiz biz, umulur ki aklınızı kullanırsınız diye size ayetleri açıkladık ” (57 Hadid 16-17) İdrak etmekte olduğumuz Ramazan ayında ülkemiz insanının durumuna şöyle bir baktığımızda: Kur’an’ın bir "mukabele kitabı” olarak gürül gürül okunduğu, radyolarda, televizyonlarda, camilerde, mescidlerde, özel toplantılar'da binlerce hatimlerin indirildiği, ölülere dua niyetine bazı ayetlerin bol bol tekrar edildiği, uzun ya da kısa sûrelerle teravihlerin kılındığı, Kur’an mushafının ve nazmının adeta baş tacı edildiği: ama Kur’ani ahlâk ilkelerinin neredeyse tamamen unutulup terkedildiği bir manzara ile karşı karşıya kalırız. Yukandaki ayette ifade buyurulduğu gibi, Allah’ın Kitabı’nı atalarından tevarüsen devralmış, ama iki kapağının arasındaki ilahi mesajı okuyup anlamayı ve üzerinde düşünmeyi yıllar ve asırlar boyu ihmal etmiş, kalpleri katılaşmış, birçoğu da yoldan çıkmış insanlar topluluğu...İçinde yaşadığımız bunalım ortamını “mutluluk diyarına” çevirecek ezeli ve ebedi şaşmaz ilke ve prensipleri ihtiva eden Kur’an, onu anlamak için aklını kullanan ve onun ahlakı ile ahlaklanan bir toplumu "ölümünden sonra yeniden diriltecek” bir kılavuz ve rehber. Diyoruz ki, Ramazan ayında nazil olmaya başlayan Yüce Kitab’ı yeni ve diri bir gözle okuyup kalpleri yumuşatmanın ve gönüllere yeniden hayat vermenin zamanı hâlâ gelmedi rni? İşte Umran, bu sayısında ’’Yeniden Kur’an’a yönelmeyi” ve "Allah’ın Kitabı’nı gereği gibi okuyup anlayarak üzerinde düşünmeyi” gündemine alıyor. Şemseddin Özdemir, "Kur’an’ı okuyup akletmenin temel ilkeleri” üzerinde dururken, Abdullah Yıldız, “Kur’an’ı yaşamanın”, bir başka deyişle Kur’ani prensipleri pratik hayata aktarmanın zaruretini vurguluyor. Ahmet Y. Özütoprak, Kur’an’ın müminler ve muttakiler için"yol gösterici” bir rehber ve kılavuz olma özelliğini ele alıyor. Ahmet Cemil Ertunç ise, bağlıları tarafından “terkedilmiş” bırakılan Kur’an’ın bir “Hayat Kitabı” olduğunu inceliyor. Bu bağlamda Sedat Şenerman’ın Kur’an’da “ahid” kavramı, Ahmet Baydar’ın ise Kur’an’da “korku” konusunu inceleyen yazıları, bizleri Kur’an üzerinde daha fazla düşünmeye çağırıyor. Ayrıca bu sayıda Yıldırım Canoğlu’nun “Zihinsel kirlenme”yi farklı bir gözle inceleyen yazısı, Ahmet Tunbak’ın egemen ekonomik sistemi “Gazino Kapitalizmi” olarak isimlendiren incelemesi, Haluk Burhan’ın "Ahlak Ayaklanması" başlıklı, ahlakın ikamesine yönelik denemesi yer alıyor.Yeni Umran’larda buluşmak duasıyla.....

 


  • Sayı: 359
  • Sayı: 358
  • Sayı: 357
  • Sayı: 356
  • Sayı: 355
  • Sayı: 354
  • Sayı: 353
  • Sayı: 352
  • Sayı: 351
  • Sayı: 350
  • Sayı: 349
  • Sayı: 348