Editör Mart 2002, Sayı: 91, Sayfa: 1
Ocak sayısından itibaren başlattığımız, dünyanın, İslâm dünyasının ve ülkemizin sorunlarını anlama ve anlamlandırma çabamızı sürdürüyoruz. Bu sayımızda İslâm dünyasının sorunlarını, zaaflarını ve imkanlarını üst bir dil’le çeşitli yönleriyle masaya yatırıyor ve tartışıyoruz. 20. yüzyılın ilk çeyreğinde Osmanlı’nın tarihten çekilmesi, aynı zamanda İslam’ın da küresel bir aktör olarak tarih sahnesinden çekilmesi olarak algılandı. Ancak, 20. yüzyılın son çeyreğinden itibaren İslam dünyasında yaşanan gelişmeler, İslam’ın küresel bir güç ve aktör olarak yeniden tarih sahnesine çıkabileceğine ilişkin önemli işaretler ve ipuçları sunuyor önümüze. Tarihten çekildiğine hükmedilen İslâm’ın yeniden tarih sahnesine çıkma emareleri göstermesi, dünya sisteminin sahiplerinin, stratejilerinin önemli bir bölümünü İslâm dünyası üzerinde yoğunlaştırmalarına, projeksiyonlarını İslam dünyasına çevirmelerine ve İslâm’ın yeniden tarih sahnesine çıkışını önleyecek küresel bir savaş başlatmalarına neden oldu. Şimdi bütün Müslüman toplumların cevaplandırmaları gereken iki temel hayati soru/n var: Birincisi, Müslüman toplumlar, postmodern küresel kuşatmayı nasıl kıracak ve püskürtecekler? İkincisi de, kendi iç oluşumlarını tamamlayarak zamana/tarihe aktif Özne’ler olarak nasıl müdahale edebilecekler? Birinci sorunun halledilebilmesi, ikinci sorunun tüm boyutlarıyla algılanabilmesine, anlamlandırılabilmesine ve sonrasında ortaya konacak teorik ve pratik performansa bağlı. İşte biz bu sayıda böyle bir performansın mütevazi bir örneğini ortaya koymaya ve İslâm dünyasının sorunlarını -dünyamızın sorunlarından koparmadan- belirlemeye, tanımlamaya ve bu bağlamda ortaya konulabilecek teorik ve pratik performansa ilişkin küçük bir katkıda bulunmaya çalıştık. İslam dünyasının ve ülkemizin önemli düşünür, yazar ve devlet adamlarının/liderlerinin sorunlarımıza, zaaflarımıza ve imkanlarımıza ilişkin gözlemlerini, eleştiri ve özeleştiri çabalarını, geleceğe dönük proje ve projeksiyonlarını yansıtan ve zevkle, beğenerek, yararlanarak okuyacağınız kapsamlı bir özel sayı hazırladık. Burada İslâm dünyasının en önemli düşünürlerinden Hasan Hanefi ile ‘bilge kral’ ve düşünür İzzetbegoviç’le yaptığımız özel konuşmaların çokça konuşulacağını belirtmekle yetiniyoruz. Ayrıca Hanefi konuşması’nın gerçekleştirilmesindeki katkılarından ötürü Hayri Kırbaşoğlu Hoca ile Mustafa Karaalioğlu’na ve Aliya konuşması için de Akif Emre’ye teşekkür ediyoruz. Gündem sayfalarımızda bu ay, Türkiye ve dünya gündemine ilişkin yetkin analiz yazıları yer alıyor. Kültür-sanat sayfalarımızda ise Hasan Ali Yıldırım’ın ‘fantazya’ yazısı ile Mehmet Harmancı’nın ‘Ben-Hur’ filminin senaryosundan kalkarak yaptığı ‘Yeni Roma’ okumasına özellikle dikkatlerinizi çekmek isteriz. Şubat sayımızın Ek’inde birinci bölümünü yayınladığımız CIA’nın 2015’e Doğru Global Trendler araştırmasının ikinci bölümünü de mutlaka okumalısınız. Umran yeni açılımlarla dünyanın, İslâm dünyasının ve ülkemizin sorunlarını üst bir dille tartışmayı sürdürecek. Dopdolu ve yepyeni Umran'larda buluşmak dileğiyle.