Umran'dan

 

Değerli Okuyucu,
Türkiye, sık sık tarihin, hem de yakın tarihin “tekerrürüne”
şahit oluyor. 1925’te Tarakkiperver,
1930’da Serbest Fırka’nm kapatılması gibi Millet
Partisi’nin de 50’li yıllarda “siyaseten” kapatılması
karşısında Osman Bölükbaşı’nın haykırdığı şu kahredici
soru, 2000’e 2 kala yine gündemdedir: “Mahkeme,
icrây-ı adalet mi yapıyor; yoksa icrây-ı siyaset
mi?”
Evet Türkiye’nin gündemine bir karabasan gibi
çöken, insanımızın umudunu kıran, elini kolunu
bağlayan sorun işte budur: Siyasetin her alana müdahale
etme eğiliminin trajik bir sonucu olarak “Hukukun
Siyasallaşması”. Görünen o ki, siyasetin
emrine girmiş bulunan hukukun, OsmanlI’daki çok
eleştirilen “Siycuseten k a tV uygulamasına benzer
biçimde “Siyaseten tasfiye" mekanizmasına dönüşmesi,
tamiri imkansız sorunlara yol açacaktır.
Umran’ın değerli yazarları, bu sayımızda, söz konusu
vakıaya çeşitli cephelerden yaklaşarak, sizlere
geniş bir perspektif sunmaya çalışıyorlar. Cevat Özkaya
28 Şubat süreciyle başlayan siyasal krizi tanımlamaya
çalışıyor ve giderek siyasallaşan hukukun,
sadece siyaseti değil bütün kurumlan ve alanları
tıkayacağına dikkat çekiyor. Mustafa Aydın, yazısında
iktidarların meşruluk sorununu aşmak için
din ve hukuk alanına müdahalesinin doğurduğu
olumsuz sonuçlara sosyolojik açıdan ışık tutuyor.
Mesut Karaşahan totaliter sistemlerde nasıl bir hukuk
anlayışı ve uygulaması olduğunu ortaya koyarak
Türkiye’deki sorunlan anlamada pratik ipuçları
sunuyor. Abdullah Yıldız ve Celaladdin Vatandaş’ın
yazıları ise iktidar-muhalefet ilişkileri açısından
Cumhuriyet Türkiyesi’nde dünden bugüne nelerin
değişip değişmediğini anlamamıza yardımcı oluyor.
Ahmet Baydar’ın büyü ve büyücülükle ilgili yazısı bu
sayıda sona eriyor.
Ayrıca Temel Hazıroğlu’nun “ileri demokrasi”ye
çağıran yazısı, Haluk Burhan’ın “ahlak” ve “etik”in
tefrikine yönelik denemesi dergimize zenginlik kazandırıyor.
Ümran, tanıdığınız imzalar ve özlediğiniz bölümlerle
yine karşınızda.
Selamlar.

 

EDİTÖR                                                     Mayıs 1998, Sayı:45, Sayfa:1

Değerli Okuyucu, Türkiye, sık sık tarihin, hem de yakın tarihin “tekerrürüne” şahit oluyor. 1925’te Tarakkiperver, 1930’da Serbest Fırka’nın kapatılması gibi Millet Partisi’nin de 50’li yıllarda “siyaseten” kapatılması karşısında Osman Bölükbaşı’nın haykırdığı şu kahredici soru, 2000’e 2 kala yine gündemdedir: “Mahkeme, icrây-ı adalet mi yapıyor; yoksa icrây-ı siyaset mi? ”Evet Türkiye’nin gündemine bir karabasan gibi çöken, insanımızın umudunu kıran, elini kolunu bağlayan sorun işte budur: Siyasetin her alana müdahale etme eğiliminin trajik bir sonucu olarak “Hukukun Siyasallaşması”. Görünen o ki, siyasetin emrine girmiş bulunan hukukun, Osmanlı’daki çokeleştirilen “Siyaseten katl" uygulamasına benzer biçimde “Siyaseten tasfiye" mekanizmasına dönüşmesi, tamiri imkansız sorunlara yol açacaktır. Umran’ın değerli yazarları, bu sayımızda, söz konusu vakıaya çeşitli cephelerden yaklaşarak, sizlere geniş bir perspektif sunmaya çalışıyorlar. Cevat Özkaya 28 Şubat süreciyle başlayan siyasal krizi tanımlamaya çalışıyor ve giderek siyasallaşan hukukun, sadece siyaseti değil bütün kurumlan ve alanları tıkayacağına dikkat çekiyor. Mustafa Aydın, yazısında iktidarların meşruluk sorununu aşmak içindin ve hukuk alanına müdahalesinin doğurduğu olumsuz sonuçlara sosyolojik açıdan ışık tutuyor. Mesut Karaşahan totaliter sistemlerde nasıl bir hukuk anlayışı ve uygulaması olduğunu ortaya koyarak Türkiye’deki sorunları anlamada pratik ipuçları sunuyor. Abdullah Yıldız ve Celaladdin Vatandaş’ın yazıları ise iktidar-muhalefet ilişkileri açısından Cumhuriyet Türkiyesi’nde dünden bugüne nelerin değişip değişmediğini anlamamıza yardımcı oluyor. Ahmet Baydar’ın büyü ve büyücülükle ilgili yazısı bu sayıda sona eriyor. Ayrıca Temel Hazıroğlu’nun “ileri demokrasi”ye çağıran yazısı, Haluk Burhan’ın “ahlak” ve “etik”in tefrikine yönelik denemesi dergimize zenginlik kazandırıyor. Umran, tanıdığınız imzalar ve özlediğiniz bölümlerle yine karşınızda. Selamlar.

 


  • Sayı: 364
  • Sayı: 363
  • Sayı: 362
  • Sayı: 361
  • Sayı: 360
  • Sayı: 359
  • Sayı: 358
  • Sayı: 357
  • Sayı: 356
  • Sayı: 355
  • Sayı: 354
  • Sayı: 353