Yeni bir e¤itim sezonuna daha girerken, ilkö¤retimden
yüksek ö¤retime derin sorunlar ve çeliflkiler yaflamaya devam
ediyoruz. Baflta, ha bire budan›p engellenen dinî e¤itim
sorunu olmak üzere, her alanda ciddi s›k›nt›larla karfl›
karfl›ya olan e¤itim sistemimiz, kelimenin tam anlam›yla
dökülüyor. ÖSS ve LGS’de s›f›r puan alan onbinlerce gencin
trajik hali, sistemin kalitesi(zli¤i) hakk›nda bir fikir
vermekle kalm›yor, bir iflas gerçe¤ini de gözler önüne seriyor.
“Terbiye”siz e¤itim, dejenere gençlik, geçinemeyen
ö¤retmenler, YÖK sultas›, militan profesörler, bilim h›rs›z›
rektörler, vb... e¤itimdeki kara tabloyu iyice koyulaflt›r›yor.
E¤itim sistemimizin içinde bulundu¤u kriz elbette birkaç
y›l›n ürünü ya da sonucu de¤il. Cumhuriyet hükûmetlerinin
e¤itim programlar› ve uygulamalar› gözden geçirildi¤
inde tam bir “toplum mühendisli¤i” operasyonu yap›ld›¤›
anlafl›l›yor. Halk›n sosyo-kültürel yap›s›na ve manevi
de¤erlerine taban tabana z›t bir medeniyet ve kültür sistemini
“kanunen ve cebren”, “halka ra¤men halk için” dayatan
bir yabanc›/laflm›fl zihniyet, e¤itim sisteminin iflas›-
n›n da bafl sorumlusudur. Kendini sömürge olarak Bat›’ya
sunan müstemlekeci elit az›nl›k “sanal bir halk” inflâ etmek
için e¤itim kurumlar›n› elveriflli bir vas›ta olarak görmüfl
ve e¤itim sistemi bu yabanc› zihniyetin elinde bir yazboz(
deneme) tahtas›na dönüfltürülmüfltür. ‹slâmiyet’in
tevhîd eksenli “terbiye” sisteminden her geçen gün uzaklaflan
e¤itim çark›, %80’i bu ülkede yaflamak istemeyen, ilkö¤
retim seviyesine kadar uyuflturucu iptilas›na bulaflan,
manevî boflluk girdab›nda ç›rp›nan bir ‘pop-star’ gençli¤i
türetmifltir.
Derginiz Umran, bu say›s›nda iflte bu derin yaray› masaya
yat›r›yor. Y›ld›r›m Cano¤lu e¤itimdeki yabanc›laflma
olgusunu Cumhuriyet hükûmetlerinin e¤itim programlar›
ba¤lam›nda, As›m Öz AB ve küreselleflme ba¤lam›nda,
Mustafa Ayd›n da dinî e¤itim s›n›rlamas› ba¤lam›nda tahlil
ediyorlar. Abdullah Y›ld›z ise, dinî “e¤itim”in “ö¤retim”
e indirgenerek iyice c›l›zlaflt›r›ld›¤› bir ortamda ‹slâm’›
n “Terbiye” sistemini bir alternatif model olarak hat›
rlatma denemesinde bulunuyor. Nureddin Özcan’›n
Tanzimat’tan bu yana devam eden yabanc›laflma serüvenini,
Muammer Yalç›n’›n do¤ru düflünmenin önündeki engelleri,
Dilaver Demira¤’›n da “küresel faflizmin turnusol
ka¤›d›” olarak baflörtüsünü inceleyen yaz›lar› çerçeveyi tamaml›
yor.
Umran’›n Analiz bölümünde yer verdi¤imiz Nasr Ebû
Zeyd’in “‹slâm, Müslümanlar ve Bat›” bafll›kl› tahlilini,
Serdar Demirel’in Kur’ân’›n öngördü¤ü insan tipi olarak
“Halife insan” kavram›n› ele alan yaz›n› ve Kültür-sanat
bölümünde de¤erli edebiyatç›, flair, düflünür Metin Önal
Mengüflflo¤lu ile “Vahiy ve Sanat” üzerine yap›lan söylefliyi
kaç›rmaman›z› öneririz.
Yeni Umranlarda buluflmak duas›yla.
EDİTÖR Eylül 2004, Sayı:121, Sayfa:1
Yeni bir eğitim sezonuna daha girerken, ilköğretimden yüksek öğretime derin sorunlar ve çelişkiler yaşamaya devam ediyoruz. Başta, ha bire budanıp engellenen dinî eğitim sorunu olmak üzere, her alanda ciddi sıkıntılarla karşı karşıya olan eğitim sistemimiz, kelimenin tam anlamıyla dökülüyor. ÖSS ve LGS’de sıfır puan alan onbinlerce gencin trajik hali, sistemin kalitesi(zliği) hakkında bir fikir vermekle kalmıyor, bir iflas gerçeğini de gözler önüne seriyor. “Terbiye”siz eğitim, dejenere gençlik, geçinemeyen öğretmenler, YÖK sultası, militan profesörler, bilim hırsızı rektörler, vb... eğitimdeki kara tabloyu iyice koyulaştırıyor. Eğitim sistemimizin içinde bulunduğu kriz elbette birkaç yılın ürünü ya da sonucu değil. Cumhuriyet hükûmetlerinin eğitim programları ve uygulamaları gözden geçirildiğinde tam bir “toplum mühendisliği” operasyonu yapıldığı anlaşılıyor. Halkın sosyo-kültürel yapısına ve manevi değerlerine taban tabana zıt bir medeniyet ve kültür sistemini “kanunen ve cebren”, “halka rağmen halk için” dayatanbir yabancı/laşmış zihniyet, eğitim sisteminin iflasının da baş sorumlusudur. Kendini sömürge olarak Batı’ya sunan müstemlekeci elit azınlık “sanal bir halk” inşâ etmek için eğitim kurumlarını elverişli bir vasıta olarak görmüş ve eğitim sistemi bu yabancı zihniyetin elinde bir yazboz (deneme) tahtasına dönüştürülmüştür. İslâmiyet’in tevhîd eksenli “terbiye” sisteminden her geçen gün uzaklaşan eğitim çarkı, %80’i bu ülkede yaşamak istemeyen, ilköğretim seviyesine kadar uyuşturucu iptilasına bulaşan, manevî boşluk girdabında çırpınan bir ‘pop-star’ gençliği türetmiştir. Derginiz Umran, bu sayısında işte bu derin yarayı masaya yatırıyor. Yıldırım Canoğlu eğitimdeki yabancılaşma olgusunu Cumhuriyet hükûmetlerinin eğitim programları bağlamında, Asım Öz AB ve küreselleşme bağlamında, Mustafa Aydın da dinî eğitim sınırlaması bağlamında tahlil ediyorlar. Abdullah Yıldız ise, dinî “eğitim”in “öğretim”e indirgenerek iyice cılızlaştırıldığı bir ortamda İslâm’ın “Terbiye” sistemini bir alternatif model olarak hatırlatma denemesinde bulunuyor. Nureddin Özcan’ın Tanzimat’tan bu yana devam eden yabancılaşma serüvenini, Muammer Yalçın’ın doğru düşünmenin önündeki engelleri, Dilaver Demirağ’ın da “küresel faşizmin turnusol kağıdı” olarak başörtüsünü inceleyen yazıları çerçeveyi tamamlıyor. Umran’ın Analiz bölümünde yer verdiğimiz Nasr Ebû Zeyd’in “İslâm, Müslümanlar ve Batı” başlıklı tahlilini, Serdar Demirel’in Kur’ân’ın öngördüğü insan tipi olarak “Halife insan” kavramını ele alan yazını ve Kültür-sanat bölümünde değerli edebiyatçı, şair, düşünür Metin Önal Mengüşoğlu ile “Vahiy ve Sanat” üzerine yapılan söyleşiyi kaçırmamanızı öneririz. Yeni Umranlarda buluşmak duasıyla.