EDİTÖR Şubat 2005, Sayı:126, Sayfa:1
28.02.1997 tarihli MGK toplantısında 18 maddelik sözde “İrticaile Mücadele Kararları”nın Refahyol hükümetine dikte edilmesi ve bu tarihten itibaren uygulamaya konulması sebebiyle 28 Şubat Postmodern Darbesi diye tarihe geçen postmodern kırılmanın üzerinden tam 8 yıl geçti. Kabul etmek gerekir ki, postmodern süreç, Türkiye’de genel anlamda siyasal, ekonomik, sosyolojik ve en önemlisi de zihinsel/düşünsel tahribatlara ve kırılmalara yol açtı. Mâhût sürecin, dinî görünürlüğü ve varlığı “azaltmak” adına başörtüsünü yasaklayıp imam-hatipleri, Kur’ân kurslarını kapatarak ve dindarlara ‘vebalı’ muamelesi yaparak şu ülkede ne denli bir tahribâta ve erozyona sebep olduğu, şimdilerde daha iyi anlaşılıyor olmalı... Son zamanlarda, sürecin ‘kraldan çok kralcı’ aktörlerinin bile, adeta ‘günah çıkarır’ gibi "postmodern rücû"lar sergiledikleri, bazı olaylardan rahatsızlık duyarak “din elden gidiyor”, “misyonerlik aldı yürüdü”, “ülkede manevî boşluk var” misillü feveran ve yakınmalarda bulundukları göz önüne alınırsa, itiraf edilsin yada edilmesin, ortada etraflıca üzerinde düşünülüp tahlil edilmeye değer ciddi bir durum var demektir. 2005’in ilk ayında, ardarda kamuya yansıyan bazı gelişmeler (Vural Savaş’ın “gaza geldim’’ beyanı, Rahşan Ecevit’in “din elden gidiyor” feveranı, TSK ve Emniyet’in “dini boşluk”tan yararlanan misyonerlerin faaliyetlerine dikkat çeken raporları vb.), doğrusu 28 Şubat tahribatını hatırlatmayacak ve birbiriyle irtibatlandırılmayacak türden değildi. Bu gelişmeler, malum güç odaklarının, ‘bu ülke bizden sorulur’ yaklaşımıyla gerekirse dinî duyarlılığı bile kullanmaya yönelik yeni bir takım tezgah(lama)larının işaretleri olarak da okunabilir elbette. Her halükârda postmodern tahribatla ilintili yeni bir durumla karşı karşıyayız demektir. Umran, tam da 28 Şubat’ın 8. sene-i devriyesi gelmişken. Şubat sayısının kapak dosyasını işte bu sözünü ettiğimiz “Postmodern Tahribât”a ayırdı. Yazarlarımız Abdurrahman Emiroğlu, Dilaver Demirağ, Ahmet Dağ, Ahmet Kekeç ve Murat Kirişçi, sözkonusu tahribâtı ve sonuçlarını çeşitli yönleriyle ele alırken, Mustafa Aldı ise 28 Şubat’ın yazın dünyasındaki kullanılış biçimini irdeledi. Yine bu minvalde Abdullah Yıldız, sürecin simgesel mağdurlarından, “deprem-zede” Mehmet Kutlular’la konuştu. Umran’ın Şubat sayısında; Gündem bölümümüzde Prof. Abdulvehhab el-Mesirî’nin “İslam ve Batı” başlıklı yazısı ile Prof. Vahidüddin Han’ın Amerika ve Sûfilik konulu yazılarını bir arada sunuyoruz. Bu yazıları ve Analiz bölümümüzde yer verdiğimiz Perviz Manzur’un “İslâmî Siyaset Kuramı ve Modernite” başlıklı derinlikli yazısı ile Yıldırım Canoğlu’nun “Kültür”, “Medeniyet” ve “Umran” kavramlarını tahlil eden kapsamlı incelemesini kaçırmayınız. Ayrıca; gazeteci Turan Kışlakçı’nın yoğun bir çaba ile hazırladığı “Hacı Emin el-Hüseyni ve Filistin Mücadelesinin Tarihi” isimli belgeseli, Umran-Ek’te sunuyoruz. Umran’ın 2005 yılı için abone olacaklara “21. Yüzyıl ve Îslâmın İmkanları" kitabını (büyük boy, 464 shf.) promosyon olarak hediye ettiği kampanya sürüyor. İlginizi bekliyoruz. Umran’dan selam ve muhabbetler.