Abdurrahman ARSLAN Haziran 2011, Sayı: 202, Sayfa: 22
Toplumsal muhayyile olduğu kadar entelektüel muhayyile de hiçbir şekilde bir halden başka hale geçmiyor; zihindeki eski gerçekliğin dünyasına ait bir bölüm, yeni gerçekliğin bir bölümüyle sentez haline gelerek yeni bir bütünlük yaratmaktadır. Artık yirmi birinci asırda yaşıyoruz. Klasik toplum telakkisine ait değerlerin ve gerçekliğin kapsayıcılığı kalmadı. Politik düzen bu toplum telakkisi etrafında şekillenmişti; oysa yeni durum ısrarla hayatın iktisadî olmayan boyutuna vurgu yapıyor. Artık sorun halini alan, “hayat tarzları” nın nasıl savunulacağıdır. Bugün kendisine sürekli vurgu yapılan demokratik toplum, bünyesinde taşıdığı yeni ilişki biçimleriyle yeni bir toplum tipini temsil ediyor.
Yazının Devamı İçin Tıklayınız.