Abdurrahman ARSLAN Şubat 2007, Sayı: 150, Sayfa: 35
Her toplumsal gerçeklik kendine has bir “hakikat” anlayışı üzerinde temellenir. Hakikat toplusal gerçekliğin hâsıl ettiği sorunların çözümünün, bu gerçekliğin yeniden üretilerek devam ettirilmesinin, toplumsal “ortak iyi” nin kaynağının ve yaşanan hayat tarzının meşrulaştırılımını ve kabulünü sağlar. Toplumsal gerçekliği kuran hakikat, başka bir hakikat anlayışıyla yer değiştirdiği zamanlarda; inanç’ta, bilgide, toplumsal ilişkilere kadar uzanan bütün insani faaliyetlerde muazzam değişiklikler kaçınılmaz olur.
Yazının Devamı İçin Tıklayınız.