Abdurrahman EMİROĞLU Nisan 2001, Sayı: 80, Sayfa: 11
Bağlarbaşı’nın yoğun trafik karmaşasından kurtulup Marmara İlahiyat’ın narin minareleriyle karşılaşınca bir başka neşe kaplıyor içimi... Ama, kısa sürüyor bu... Zira, sevgili Marmara İlahiyat’ı neredeyse bir hapishaneye dönüşmüş buluyorum. Yüksek demir kapılar, duvarlar üzerinde uzanan dikenli teller, güvenlik önlemleri, okulun sıcacık havasından eser bırakmamış...
Yazının Devamı İçin Tıklayınız.