BM Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) beş geçici üyesinin değişmesi, İsrail'in işgal ettiği Filistin topraklarından çekilmesini öngören tasarının yeniden sunulması halinde gerekli 9 destek oyunu alabileceği umudunu artırdı.
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın önceki gün bağımsız Filistin devletinin kurulmasını öngören tasarıyı BMGK'ya yeniden sunmayı düşündüklerini ve bu çerçevede Ürdün ile görüşmeler yaptıklarını belirtmesi, gözleri yeniden BMGK'ya çevirdi.
BMGK'daki görev süreleri 31 Aralık 2014'te dolan Avustralya, Lüksemburg,Arjantin, Güney Kore ve Ruanda'nın yerine 2015-2016 dönemi için seçilenAngola, Yeni Zelanda, İspanya, Malezya ve Venezuela görevlerine başladı.
Giden üyelerden Avustralya, tasarıya ABD ile ret oyu vermişti. Güney Koreve Ruanda ise çekimser oy kullanmıştı. Avustralya'nın gitmesiyle Konsey'de ABD'den başka Filistin tasarısına ret oyu verecek ülkenin kalmadığı belirtiliyor.
Yeni katılan üyelerden Malezya ve Venezuela'nın herhangi bir Filistin tasarısını desteklemelerine kesin gözüyle bakılıyor. Malezya'nın BM Daimi Temsilciliği'nden diplomatlar AA muhabirine yaptıkları açıklamada Filistin tasarısına destekçi olacaklarını bildirdiler.
İspanya'nın da diğer Avrupa Birliği ülkeleri gibi Filistin Devleti'nin kurulmasını ve 1967 sınırlarına dönülmesini desteklemesi bekleniyor. Konsey'den ayrılanlardan Lüksemburg ve Arjantin tasarıya "evet" oyu vermişti.
Angola ve Yeni Zelanda'nın tutumu net değil
Konsey'e yeni dahil olan ülkelerden Angola ve Yeni Zelanda'nın tavrı ise henüz net değil. Yeni Zelanda'nın BM Temsilciliği'nden AA'ya yapılan açıklamada, soruna iki devletli çözüm bulunmasının desteklendiği ancak sorunun iki ülke arasında çözülmesi gerektiği ifade edilerek İsrail'in güvenliğine vurgu yapıldı.
Açıklamada, "Sorunun çözümü için en etkili yol, iki tarafın müzakerelere geri dönmesi. Biz bunun için diplomatik çaba harcıyor ve çok geç olmadan bir şeylerin olması gerektiğine inanıyoruz" ifadeleri kullanıldı.
Sorunun uluslararası barış ve güvenliğe tehdit oluşturması nedeniyle çözüm konusunda BMGK'nın de rol oynaması gerektiğine değinilen açıklamada, BMGK'nın konuyu en iyi şekilde değerlendireceği kaydedildi.
Herhangi bir Filistin tasarısında izlenecek tutuma ilişkin açıklama yapılmazken, ABD ve İsrail'in sıklıkla savunduğu "konunun iki ülke arasında çözülmesi gerektiği" ifadelerine yer verilmesi de Filistin tasarısına destek verilmeyeceği izlenimini doğuruyor.
Ancak BMGK'nın bu konuda rol üstlenmesi gerektiği ifadesi ile 2012 yılında BM Genel Kurulu'nda Filistin'in statüsünün "gözlemci"den "üye olmayan gözlemci devlet"e yükseltilmesi sırasında Filistin lehinde oy kullanması, Yeni Zelanda'nın lehte oy kullanmasa bile çekimser kalabileceğini gösteriyor.
9 lehte oy çıkabilir
BMGK'da bir karar tasarısının kabul edilmesi için 9 lehte oy toplanması ve daimi üyeler ABD, Çin, Rusya, Fransa ve İngiltere'nin veto hakkını kullanmaması gerekiyor.
Yeniden şekillenen BMGK'da Aralık ayındaki oylamada evet oyu veren 6 üyeye (Rusya, Çin, Fransa, Ürdün, Şili, Çad) Malezya, Venezuela ve İspanya'nın da eklenmesi halinde tasarı için 9 lehte oy sağlanabiliyor.
Ruanda ve Yeni Zelanda'nın çekimser kalması durumunda ABD, BMGK'da ret oyu konusunda yalnız kalabilir. Her halükarda veto yetkisini kullanmaktan çekinmeyeceğini vurgulayan ABD'nin, 14 üye evet dese de tasarıyı veto etmesine kesin gözüyle bakılıyor.
Tasarıya ilişkin başvuru henüz yokÜrdün ile yeni tasarı üzerinde çalışmaya başlayan Filintin, henüz BMGK Başkanlığı'na bir teklif sunmadı.
BMGK'nın ocak ayı dönem başkanı Şili'nin BM Daimi Temsilcisi Cristian Barros Melet, dün düzenlediği basın toplantısında yeniden Konsey'e sunulması planlanan Filistin tasarısına ilişkin henüz BMGK'ya bir başvuru yapılmadığını söyledi.
Öte yandan taraflardan BMGK'da beş üyenin değişeceğinin bilinmesine rağmen 30 Aralık'ta oylama yapılması konusunda neden ısrarcı olunduğuna ilişkin herhangi bir açıklama gelmedi.
Tasarıyı BMGK'ya sunan ve Filistin'in ısrarı üzerine yılbaşından önce oylatan Ürdün'ün BM Daimi Temsilcisi Dina Kawar, bu ısrarın nedeninin sorulması üzerine yaptığı açıklamada, kendilerinin daha fazla müzakere yürütülmesi gerektiğini ifade etmelerine rağmen Filistin'in talebi üzerine oylamaya gitmek durumunda kaldıklarını söylemişti.
Filistin'in BM Daimi Gözlemcisi Riyad Mansur ise bu yöndeki soruları yanıtlamamıştı.
Alıntı: VATAN 06.01.2015