Yusuf ARMAĞAN Haziran 2005, Sayı: 130, Sayfa: 51
Bir sis perdesi seriliyor gözümüzün önüne... buğulu bir görüntü var... ayaklarımız yerden kesiliveriyor... bir derinlikte buluveriyoruz kendimizi... pembeden, eflatundan ve tüm uçuk renklerden döşeli bulutlar bir beşik oluveriyor ruhumuza... kıssaların en güzeli değil, masalların en güzeli ile alabildiğine kör bir gecenin orta yerinde uyutuluyoruz... arada bir “elif lam ra” diye fısıldanıyor bize, gerisini anlamıyoruz...
Yazının Devamı İçin Tıklayınız.