Öner BUÇUKCU Nisan 2013, Sayı: 224, Sayfa: 8
Bakış açısına ya da değerlendirme farklılıklarına göre Arap Baharı, Arap Uyanışıya da Arap Devrimleri olarak adlandırılan sürecin fitili Tunus’ta ateşlenmişti ve aslında ironik bir biçimde Tunus’ta gerçekleştirilen kitle gösterilerinin motivasyon kaynağı daha fazla özgürlük, demokrasi ya da hukukun üstünlüğü talebi değil işsizlik oranlarının yüksek olması dolayısıyla özellikle üniversite mezunu gençler arasından yükseleniş talepleriydi. 17 Aralık 2010’da bir sokak satıcısı olan M. Bouazizi’nin, kadın polisler tarafından el konulan tezgâhını korumak için mücadele verirken aşağılanmasını protesto etmek amacıyla Sidi Bouzid Belediyesi önünde kendisini ateşe vermesi, sürecin sadece Tunus’ta değil bütün Arap coğrafyasında sembolü oldu ancak Bouzizi’nin isyanı Bin Ali rejiminin 23 yıllık diktatoryasına karşı değil, aşağılanmaya ve parasızlığa karşıydı.
Yazının Devamı İçin Tıklayınız.