İcraat Ve Vaat Arasında Siyasal Propaganda

 

“O zamanlar okul ve medyada
bana sunulan neredeyse her şeye
zevkle inanırdım. Mesela bütün
Almanların kötürüm, Japonların
sinsi ve hain, buna karşılık bütün
Amerikalıların doğru, dürüst,
hakkaniyetli ve insanlara güven
veren bir yapıda olduklarını iyi
bilirdim. Belki de 1940’ların başlarında
çekilen savaş filmlerinde,
çizilen ırk tasvirlerine ve karikatürize
edilmiş millet tiplemelerine
inanabilmeniz için on bir yaşında
olmanız gerekiyordu. Ama o
günlerde, annem ve babam dâhil
yetişkinlerin çoğu savaş filmlerinin
basit mesajına inanmak istiyordu
ve gerçekten de medyaya
çocuksu bir güvenleri vardı.
Başkan Roosevelt’in o ünlü şömine
başı sohbetlerinde söylediği her
kelimeye inanıyorlar ve milli politikamızın
arkasındaki amaçların
asilliğini sorgulamayı asla düşünmüyorlardı…”

     Engin ŞAHİN                                                    Haziran 2011, Sayı: 202, Sayfa: 16

     “O zamanlar okul ve medyada bana sunulan neredeyse her şeye zevkle inanırdım. Mesela bütün Almanların kötürüm, Japonların sinsi ve hain, buna karşılık bütün Amerikalıların doğru, dürüst, hakkaniyetli ve insanlara güven veren bir yapıda olduklarını iyi bilirdim. Belki de 1940’ların başlarında çekilen savaş filmlerinde, çizilen ırk tasvirlerine ve karikatürize edilmiş millet tiplemelerine inanabilmeniz için on bir yaşında olmanız gerekiyordu. Ama o günlerde, annem ve babam dâhil yetişkinlerin çoğu savaş filmlerinin basit mesajına inanmak istiyordu ve gerçekten de medyaya çocuksu bir güvenleri vardı. Başkan Roosevelt’in o ünlü şömine başı sohbetlerinde söylediği her kelimeye inanıyorlar ve milli politikamızın arkasındaki amaçların asilliğini sorgulamayı asla düşünmüyorlardı…”

Yazının Devamı İçin Tıklayınız.


  • Sayı: 359
  • Sayı: 358
  • Sayı: 357
  • Sayı: 356
  • Sayı: 355
  • Sayı: 354
  • Sayı: 353
  • Sayı: 352
  • Sayı: 351
  • Sayı: 350
  • Sayı: 349
  • Sayı: 348