Bir Endonezya Çıkarsaması

     Abdurrahman BABACAN                                          Şubat 2010, Sayı: 186, Sayfa: 6

 

Yorucu ve yoğun; fakat
verimli ve müthiş
bir programın ardından
yazılanların
hiçbiri aslında kazanımları anlatmaya
yetmeyecek. Belki de
işin doğası bu. Hani eskiler der
ya, “yeyip içtiklerin senin olsun,
ne gördün anlat bakalım” esprisi
galiba. Buradaki hikmeti yakalamalı
insan. Ne gördüğüyle alakalı
çünkü oranın verdiği ufuk,
vizyon, heyecan, fikir. İşte tam
da bundan bahsediyoruz; dünyada
en çok müslümanın yaşadığı,
Güneydoğu Asya’nın çok da yaşlı
sayılmayacak kadar yeni, heyecanlı
ve dinamik ülkesi Endonezya.

     Yorucu ve yoğun; fakat verimli ve müthiş bir programın ardından yazılanların hiçbiri aslında kazanımları anlatmaya yetmeyecek. Belki de işin doğası bu. Hani eskiler derya, “yeyip içtiklerin senin olsun, ne gördün anlat bakalım” esprisi galiba. Buradaki hikmeti yakalamalı insan. Ne gördüğüyle alakalı çünkü oranın verdiği ufuk, vizyon, heyecan, fikir. İşte tamda bundan bahsediyoruz; dünyada en çok müslümanın yaşadığı, Güneydoğu Asya’nın çok da yaşlı sayılmayacak kadar yeni, heyecanlı ve dinamik ülkesi Endonezya.

Yazının Devamı İçin Tıklayınız.


  • Sayı: 359
  • Sayı: 358
  • Sayı: 357
  • Sayı: 356
  • Sayı: 355
  • Sayı: 354
  • Sayı: 353
  • Sayı: 352
  • Sayı: 351
  • Sayı: 350
  • Sayı: 349
  • Sayı: 348