Avrupanın Müslüman Komşuları ve İslamcılık

 

Bilimler Akademisi’nin ilk başkanı olan Wilhelm Leibniz’in (1644-1716) Türk’ü akıl dışı bir yazgı anlayışı taşıyan, iyiyle
kötüyü ayıramayan bir kimlik olarak tanımlamasından, Aydınlanma’nın kurucusu Immanuel Kant’ın Avrupalı aklı ilkesel ve tözsel olarak Asyalı akıldan üstün bulmasına,
Herder’in Asyalı barbarlar olarak tanımladığı Türkler’e Avrupa’da yer yoktur demesine, Hegel’in ‘doğuya ait şeyler felsefeden silinip atılmalıdır, doğuda istenç ve bilinç özgür değildir’ yargısına kadar, şarkiyatçı batılı bilinç, Şark ve Müslüman kimliğini ‘ötekileştirme’ çabası içinde
olmuştur.

Avrupanın Müslüman Komşuları ve İslamcılık

Nurşen ALDI                                                         Haziran 2009, Sayı:178, Sayfa: 18

 

Bilimler Akademisi’nin ilk başkanı olan Wilhelm Leibniz’in (1644-1716) Türk’ü akıl dışı bir yazgı anlayışı taşıyan, iyiylekötüyü ayıramayan bir kimlik olarak tanımlamasından, Aydınlanma’nın kurucusu Immanuel Kant’ın Avrupalı aklı ilkesel ve tözsel olarak Asyalı akıldan üstün bulmasına,Herder’in Asyalı barbarlar olarak tanımladığı Türkler’e Avrupa’da yer yoktur demesine, Hegel’in ‘doğuya ait şeyler felsefeden silinip atılmalıdır, doğuda istenç ve bilinç özgür değildir’ yargısına kadar, şarkiyatçı batılı bilinç, Şark ve Müslüman kimliğini ‘ötekileştirme’ çabası içinde olmuştur.

 

Yazının Devamı İçin Tıklayınız.


  • Sayı: 364
  • Sayı: 363
  • Sayı: 362
  • Sayı: 361
  • Sayı: 360
  • Sayı: 359
  • Sayı: 358
  • Sayı: 357
  • Sayı: 356
  • Sayı: 355
  • Sayı: 354
  • Sayı: 353