Ercan YILDIRIM Kasım 2024, Sayı: 363, Sayfa: 57
Türkiye’nin siyasal alanı, Tanzimat ile belirginleşen ve kesinleşen İslâm-laiklik karşıtlığı üzerinden iki kutuplu şeklinde kurulmuştur. Modernleşme faaliyetleri Tanzimat sonrası devlet erkânı ile beraber ulema ve aydınlar vasıtasıyla da sürmüştür. Modernleşmenin mantığına uygun biçimde tüm Avrupa dışı ülkelerde olduğu gibi İmparatorluk’ta da devlet, siyasi elitler, aydınlar “muasır medeniyet”in gereklerini bir yandan topluma yukarıdan dayatarak öğretir, dayatırken bir taraftan da kültür hayatının bünyesinde gündelik hayatın normali şeklinde geliştirmişlerdir.