Ömer Faruk KARAGÜZEL Eylül 2011, Sayı: 205, Sayfa: 36
11 Eylül 2001 tarihi hem uluslararası ilişkiler hemde ABD’nin Soğuk Savaş döneminden itibaren izlediği strateji/ler açısından önemli bir dönüm noktası olarak kabul edilmektedir. Soğuk Savaşın sona ermesinin ardından 1990’larda Sovyetler Birliği’nin dağılması süreci, dünyayı yeni bir düzen arayışına sevketmiştir. Uzun yıllar birbirlerine karşı olan iki bloktan biri olan Sovyet bloğunun çökmesi dünya üzerinde ABD’nin tek süper güç olmasını beraberinde getirmiş, bu ise onun dünyayı biçimlendirme üzerindeki etkisini artırmıştır. Hal böyle iken, dünya, 11 Eylül 2001 saldırıları, Francis Fukuyama’nın “Tarihin Sonu” tezi tartışmalarının doksanlı yıllardaki kadar güvenli bir biçimde gündeme gelişine son verdi. Bunun yerine Samuel Hungtington’un “Medeniyetler Çatışması” tezi daha çok işlenmeye başlandı.
Yazının Devamı İçin Tıklayınız.