11 Eylül Ve Bush Doktrininin Sürekliliği

 

Ömer Faruk KARAGÜZEL
11Eylül 2001 tarihi
hem uluslararası
ilişkiler hem
de ABD’nin Soğuk Savaş döneminden
itibaren izlediği strateji/
ler açısından önemli bir dönüm
noktası olarak kabul edilmektedir.
Soğuk Savaşın sona ermesinin
ardından 1990’larda Sovyetler
Birliği’nin dağılması süreci, dünyayı
yeni bir düzen arayışına sevk
etmiştir. Uzun yıllar birbirlerine
karşı olan iki bloktan biri olan
Sovyet bloğunun çökmesi dünya
üzerinde ABD’nin tek süper güç
olmasını beraberinde getirmiş, bu
ise onun dünyayı biçimlendirme
üzerindeki etkisini artırmıştır. Hal
böyle iken, dünya, 11 Eylül 2001
saldırıları, Francis Fukuyama’nın
“Tarihin Sonu” tezi tartışmalarının
doksanlı yıllardaki kadar güvenli
bir biçimde gündeme gelişine
son verdi. Bunun yerine Samuel
Hungtington’un “Medeniyetler
Çatışması” tezi daha çok işlenmeye
başlandı.

     Ömer Faruk KARAGÜZEL                                   Eylül 2011, Sayı: 205, Sayfa: 36

     11 Eylül 2001 tarihi hem uluslararası ilişkiler hemde ABD’nin Soğuk Savaş döneminden itibaren izlediği strateji/ler açısından önemli bir dönüm noktası olarak kabul edilmektedir. Soğuk Savaşın sona ermesinin ardından 1990’larda Sovyetler Birliği’nin dağılması süreci, dünyayı yeni bir düzen arayışına sevketmiştir. Uzun yıllar birbirlerine karşı olan iki bloktan biri olan Sovyet bloğunun çökmesi dünya üzerinde ABD’nin tek süper güç olmasını beraberinde getirmiş, bu ise onun dünyayı biçimlendirme üzerindeki etkisini artırmıştır. Hal böyle iken, dünya, 11 Eylül 2001 saldırıları, Francis Fukuyama’nın “Tarihin Sonu” tezi tartışmalarının doksanlı yıllardaki kadar güvenli bir biçimde gündeme gelişine son verdi. Bunun yerine Samuel Hungtington’un “Medeniyetler Çatışması” tezi daha çok işlenmeye başlandı.

Yazının Devamı İçin Tıklayınız.

 


  • Sayı: 364
  • Sayı: 363
  • Sayı: 362
  • Sayı: 361
  • Sayı: 360
  • Sayı: 359
  • Sayı: 358
  • Sayı: 357
  • Sayı: 356
  • Sayı: 355
  • Sayı: 354
  • Sayı: 353